Kitap Adı: Giving It Up
Yazar Adı: Amber Lin
Yayınevi: Loose Id
Tür: Günümüz Aşk, Erotik, Dram
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 308
Çıkış Tarihi: 2012
Evet, o kadar süperdi. En azından benim için. Konusu, işleyişi, bazen beni gersede duygular gerçekçiydi. Daha önce kitaplarda tecavüz mağdurlarını okumuştum ama ilk defa birinin bu konuda ki derinlemesine psikolojisine şahit oluyorum. Evet, tüyler ürpertici ama bazı şeylere gözünüzü açabiliyor hikaye. Yazarın süprizleri ise kitaba dört yerine beş vermemi sağladı. Allie'nin kızına bayıldım. Çocukların olduğu kitaplara zaten bir sempatim vardır.
Ayrıca yavaş yavaş Allie'nin kabuğundan çıkıp, güçlenişini izlemek ise farklı bir duyguydu. Ne kadar zorlu şeyler başından geçse, 20li yaşlarında tek başına çocuk yetiştirmek zorunda kalsanda, bir annenin nasıl çocuğu için hayata tutunduğunada güzel bir örnek.
Evet, sorunları var. Bunuda ayda bir kulübe gidip, kendine rastgele bir adam seçip istediği şekilde beraber olarak uğraşmaya çalışıyor. Bir nevi tecavüzünü tekrarlatıyor. Aynı zamanda kendine erkeklerin ne kadar cani, adi, bencil bir insan olduklarını hatırlatmak amacı.
Böyle günlerden birinde oğlumuzla karşılaşıpta şefkatine maruz kalınca kızımız panikler içinde. Beraber olduklarından sonra ayrılsalarda aklı hala adamda kalıyor. Oğlanı tekrar gördüğündeyse illegal işler yaptığı ortaya çıkıyor. Bir restoranı var ama ağabeyi mafya. Oğlanda onunla işbirliği yapıyor ara sıra. Allie'de kızına bir şeyin bulaşmasını istemediğinden bu ilişkiye ilk başta sıcak bakmasada, eski arkadaşı- tecavüzcüsü- çocuğunun babası Jacob yıllardan sonra karşısına çıkıpta çocuğu öğrenince Colin'in kollarına atıyor kendini.
İki sorunlu insanın birbirlerini iyileştirmesinin hikayesini anlatıyor anlayacağınız. Birbirlerini tatmadıkları şeyleri tattırmalarının ve hala güzel şeyler edinebileceklerini birbirlerine göstermelerinin hikayesi.
Dipnot: Hikayede BDSM yok. Ne kadar bazı yerlerde görebileceğiniz etiketlerde böyle geçsede artık insanlar ilk dominantlıkta BDSM etiketi basar oldu. Bağlama vb şeyler yok. Sadece kızın bastırılma, zor kullanılma sevdası sanırım insanları böyle bir kategoriye sokmaya itti.
Birde kitaptan sevdiğim bir kısmı paylaşmak istiyorum. Colin tarzı evlenme teklifi;
“Allie,” he said. “You told me once I had a white-knight complex. You said I saved you.”
He was going to say I saved him. It was going to be so romantic.
“But the truth is,” he said, “I didn’t save you—I stole you. I wanted you and I knew I didn’t deserve you, but I didn’t care. And for some reason it seems like you
don’t either, so it seems to me that I should make it permanent before you come to your senses. Will you marry me?”
"Allie, bana bir zamanlar senin için kurtarıcı gibi olduğumu söylemiştin. Seni kurtardığımı."
Onu kurtardığımı söyleyecekti. Kesinlikle romantik olacaktı.
"Ama gerçek ise," dedi, "Seni ben kurtarmadım - seni çaldım. Seni istedim ve hak etmediğimi bildiğim halde bu gerçeği görmezden geldim. Bilinmeyen bir nedenden ötürü sende bunu umursamadığından, aklın başına gelmeden şu işi kalıcı bir hale getirelim diyorum. Benimle evlenir misin?"
Ayrıca yavaş yavaş Allie'nin kabuğundan çıkıp, güçlenişini izlemek ise farklı bir duyguydu. Ne kadar zorlu şeyler başından geçse, 20li yaşlarında tek başına çocuk yetiştirmek zorunda kalsanda, bir annenin nasıl çocuğu için hayata tutunduğunada güzel bir örnek.
Evet, sorunları var. Bunuda ayda bir kulübe gidip, kendine rastgele bir adam seçip istediği şekilde beraber olarak uğraşmaya çalışıyor. Bir nevi tecavüzünü tekrarlatıyor. Aynı zamanda kendine erkeklerin ne kadar cani, adi, bencil bir insan olduklarını hatırlatmak amacı.
Böyle günlerden birinde oğlumuzla karşılaşıpta şefkatine maruz kalınca kızımız panikler içinde. Beraber olduklarından sonra ayrılsalarda aklı hala adamda kalıyor. Oğlanı tekrar gördüğündeyse illegal işler yaptığı ortaya çıkıyor. Bir restoranı var ama ağabeyi mafya. Oğlanda onunla işbirliği yapıyor ara sıra. Allie'de kızına bir şeyin bulaşmasını istemediğinden bu ilişkiye ilk başta sıcak bakmasada, eski arkadaşı- tecavüzcüsü- çocuğunun babası Jacob yıllardan sonra karşısına çıkıpta çocuğu öğrenince Colin'in kollarına atıyor kendini.
İki sorunlu insanın birbirlerini iyileştirmesinin hikayesini anlatıyor anlayacağınız. Birbirlerini tatmadıkları şeyleri tattırmalarının ve hala güzel şeyler edinebileceklerini birbirlerine göstermelerinin hikayesi.
Dipnot: Hikayede BDSM yok. Ne kadar bazı yerlerde görebileceğiniz etiketlerde böyle geçsede artık insanlar ilk dominantlıkta BDSM etiketi basar oldu. Bağlama vb şeyler yok. Sadece kızın bastırılma, zor kullanılma sevdası sanırım insanları böyle bir kategoriye sokmaya itti.
Birde kitaptan sevdiğim bir kısmı paylaşmak istiyorum. Colin tarzı evlenme teklifi;
“Allie,” he said. “You told me once I had a white-knight complex. You said I saved you.”
He was going to say I saved him. It was going to be so romantic.
“But the truth is,” he said, “I didn’t save you—I stole you. I wanted you and I knew I didn’t deserve you, but I didn’t care. And for some reason it seems like you
don’t either, so it seems to me that I should make it permanent before you come to your senses. Will you marry me?”
"Allie, bana bir zamanlar senin için kurtarıcı gibi olduğumu söylemiştin. Seni kurtardığımı."
Onu kurtardığımı söyleyecekti. Kesinlikle romantik olacaktı.
"Ama gerçek ise," dedi, "Seni ben kurtarmadım - seni çaldım. Seni istedim ve hak etmediğimi bildiğim halde bu gerçeği görmezden geldim. Bilinmeyen bir nedenden ötürü sende bunu umursamadığından, aklın başına gelmeden şu işi kalıcı bir hale getirelim diyorum. Benimle evlenir misin?"
Değerlendirme;
0 yorum:
Yorum Gönder