Anlaşma - Fatih Murat Arsal

Kitap ismi: Anlaşma

Yazar Adı: Fatih Murat Arsal
Yayınevi: Self-Publisher
Türü: Günümüz Aşk
Format: E-Book
Dil: Türkçe
Sayfa: 341

Yazarın bu kitabını okumak için BURAYA tıklayınız

Öncelikle kitabı beğendim. Fatih Bey'in affına sığınarakta bir çift yorum yapmak istiyorum.

Aşk romanları geçmişim çok az türkçe, çoğunlukla yabancı ağırlıklıdır. O yüzden yabancılarla karşılaştırabilirim, kusura bakmayın.

Beğendiklerim;

Merve - Yazarımıza bana ilk defa bir kadın karakterini sevdirdiği için tebrik ediyorum. Gerçekten karakteri içime sokasım geldi. Bu kadar mı tatlılık olur yahu?

Anlaşma - Genel olarak bu tür konulu hikayeleri severim. Zaten genel bakış açısı olarak evlilik kitaplarına zaafım vardır.

Bebek - Okumayı sevdiğim bir detay daha. Keşke hikayede büyütebilseydik o keratayı :)

Arkadaşlar - Yavuz'un arkadaş çevresi çok hoştu. Zevkle okudum. Ama oradaki karakterlerinde hikayeleri olduğunu sezdim bir yandan. Bileydim bir sırası olduğunu bu hikayelerin, ona göre okurdum :) Aradaki bazı esprileri de kaçırmamış olurdum bu sayede. Ama zararı yok. Onlarıda okuyacağa benziyorum.

Gelin-Kaynana ilişkileri - Merve'yi içime sokasım geldiği gibi bu gelin-kaynana muhabbeti de hoşuma gitti. :) Bu konuda soracaklarımı yorumumun sonuna saklıyorum :D

Kıskançlık - Bayılırım. Sahiplenici erkekleri okumanın zevki bence bir başkadır.

Türklere Özgü Laflar - O kadar çok yabancı yazar okuyunca yeni bir nefes gibi geldi o laflar bana :) Kültürümü boşladığımı sezdim sanki. Bundan sonra türk yazarlara daha çok yer ayıracağım...


Beğenmediklerim;

Yavuz - Tamam, çok severim sahiplenici erkekleri ama bu adamın apır sapır lafları beni deli etti valla. Mervemiz saf pak kızımız gene ona çok iyi dayandı doğrusu. Zaten hikayede de adamın bu davranışları dışında beğenmeyecek derece de sinir olduğum bir şey bulamadım.


Gelelim yorumumuza. Öncelikle yazarımızı yaklaşık bir yıldırdan beri bilmeme rağmen malesef ki okuma şansını yeni yakaladım :/ Ama geç olsun güç olmasın diyorum. Elimde okuyacağım bir sürü hikaye oldu bu sürede :)) Hikayede biraz yadırgadığım konular olduğunu söylemeliyim. Örneğin çay konusu. Nedense aile ortamı dışında zengin birisini pek ince belli bardakla canlandıramıyorum. Bu tabi özel bir tercih olabilir. Zira tiryakilerin böyle bir alışkanlığı vardır.Kitapta böyle bir şey okumadığım için dile getirdim. Fincan olarak bahsedilseydi sanki onların yaşantı ve tarzlarına daha uygunmuş gibi geldi.

Bir diğer konu ise kızın aşırıya kaçan masumluğu. Yazarımız bu kısımda karakterimizin internette araştırma yapmayacağı tarzında bir söylemi var. Burada güzel bir mesaj verdiğini düşünüyorum elbette. Ama karakterle aynı yaşta olduğumu düşünürsek 20 yaşında bir kızın bu konuları merak araştırmaması bir yana arkadaşları bile bilmesine vesiledir. Zira ne kadar inkar edilse de bu tür konuşmaların yaşı orta okul seviyesine düşmüştür. Bunu yadırgadım açıkçası. Bu dediklerim dışında akıcı bir okuyuş süreci geçirdim. Yeri geldi Yavuza sinir oldum, yeri geldi güldüm. Hatta bir güldüğüm dialogu da yazmak isterim. 

“Eee?” diye hafif bir alayla sordu. “Bu gece kollarımda yatıyorsun galiba?” 

“Sen eğlen...” dedi Merve dudaklarını büzerek. Çok sevimli ve çocuksuydu. “İnşallah çok horlarım da seni uyutmam!” 

“Benim suçum değildi...!” diye homurdandı Yavuz.

“Tamamen senin suçun!”

“Bunu söylemene gerek yok! Benim suçum olduğunu biliyorum ama sen de bu kadar rahat olmasaydın... daha iyi olurdu.” 

“Ne yapabilirim ki? Korkma, yatak yeterince büyük.”

“Püh... Büyükmüş... Sen kendi bedenini minik mi sanıyorsun? Yatağın yarısını kaplayacaksın...” 

Kızın tepkilerine çok güldüm :)

Kitabımızın konusuna gelirsek Yavuz'un annesinin canı artık 30 yaşına gelip kazık kadar adam olmuş ama hala evlenememiş oğluna bir gelin çekiyordur. Elde edene kadar da oğlunun başının etini yemekten geri kalmayan müstakbel kayın valide oğlunu o derece çaresiz hale getirmiştir ki, Yavuz arkadaşı Suat'ın kafesinde ki garsonla bazı yanlış anlaşılmalar sonucu anlaşma imzalarlar.

Bu anlaşmaya göre kızımız 2 ay Yavuzla evli kalacak, adam ondan kocalık görevlerini talep etmeyecek, bu süre içerisinde kızımız her ay 3 bin tl maaş alacak, her türlü ihtiyacı karşılanacak, boşansalar bile bitene kadar okul masrafları karşılanacaktır. Öksüz ve yetim olan kızımız böyle bir fırsat karşısında cezbedilmiş midir? Yalnız teklifin böylesine vahşi bir cazibeye sahip olan adamdan gelmemesini dileyecektir. İkili kendilerini inkar etsede aralarında bir şeyler filizlenmiştir bile. Kaçınılmaz gerçeği birbirlerine açıklayabilecek midirler?

Değerlendirme;