24 Şubat 2012 Cuma

Season of the Sun - Catherine Coulter



Kitap ismi: Season of the Sun
Yazar Adı: Catherine Coulter
Yayınevi: Signet
Türü: Tarihi Aşk Romanı, Orta Çağ

Seri Adı: Viking
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 4
Format: E-Book
Dil: İngilizce 
Sayfa: 384

Çıkış Tarihi: 1991


Kitabı çok severek okudum. Bol entrikalı, sizi meraktan çatlatacak kitaplardan biri. Bir kere oğlumuz Viking! Hikaye yanılmıyorsam 900lerde geçiyor. Konusu ise Magnus tüccarlık yapmak için York limanına demir atmıştır ve şehirde dolaştığında güzeller güzeli Zarabeth'i görüp kapılır. Kadın onun olacaktır. Bu konuda hiç şüphesi yoktur.

Ertesi gün kızı tekrar gördüğünde yanına gider ver adının Magnus Harraldson olduğunu ailesinin Norveç yakınlarında yaşadığını, çulsuz ve zalim bir adam olmadığını ve onunla evlenmek istediğini dank diye kıza söyler. Kız tabi şaşırmıştır. Adamı geçiştirmeye çalışır. Adam kıza üvey babasıyla görüşeceğini bildirmesini söyler ama kız bunu yapamaz. Üvey babasından korkuyordur. Çünkü yanına ne zaman bir erkek yaklaşsa adam ürkütücü bir hale bürünüyordur.

Annesi yıllar önce ufak kardeşiyle beraber sevgilisine kaçtığında üvey babası onu öldürmüş, ufak kardeşinide sürekli ağladığından başına vurarak susturmuştur. Ama ufak kardeş sağır kalmıştır. Zarabeth sırf kardeşinin rahatı için adamın bu zorbalıklarına göz yumuyordur. Ertesi gün bu tuhaf viking gene karşısına çıkmış, onunla evleneceğini söylemiş, hatta onu öpmüştür! Herkesin ortasında! Ardından da üvey babasının dükkanına yollanmıştır.

Magnus adamla konuşur ama adam hep bir bahane bularak kızı vermeye yanaşmıyordur. Magnus istediğine ulaşacağına emin birininn güveniyle adamın kızıma bi sorayım isteğine göz yummuştur. Zarabeth o akşam üvey babasının tiradlarıyla bu evlilik sevdasından vazgeçirilmiştir. Adam kendi oğluyla muhabete dalınca o da dışarı çıkmış ve limana gitmiştir. Adamı görmek istiyordur. Geminin yanına gelmiş ve onu seslenmiştir. Kısa süre sonra adam ortaya çıkmış ve bir süre orada konuşmuşlardır.

Kız çok uzun süre uzak kaldığından üvey baba arama partisi toplatıp bunların yanına gider. Kızı zorla adamın yanından alıp eve götürür. Kız eve gidince kardeşinin orda olmadığını gördüğünde delirecek gibi olmuştur. Adama kardeşinin yerini sorduğunda üvey babası eğer onunla evlenirse kardeşini geri alacağını söyler. Kız hayır olamaz desede eli kolu bağlıdır. Üvey babasının zoruyla ertesi gün Magnus'a onunla oynadığını, evlenmek istemediğini söyler. Adam ilk başta inanmasada sonra bir sürü hakaret ederek oradan uzaklaşmıştır. Kız o anda planını yapar.

Akşam üvey babasının yemeğine uyku ilacı katıp üvey babasının oğlunun evine gider ve kardeşini oradan zorda olsa alır ve hemen Magnus'un gemisinin olduğu yere gider ama geride ne Magnus ne de gemi kalmıştır. Ertesi gün kızı orada, öylece otururken bulur üvey babası. Bir süre sonra evlenirler. Adam düğün günü rahatsızlanır. Öyle ki iştahtan kesilmiş bir diri bir kemik kalmıştır. 2 ay sonrada vefat eder.

Kız dul kalmıştır tam bunu idrak etmeye çalışırken hakkında kocasını zehirlediği konusunda suçlama yapılır. Mahkemeye çıkartıldığında Kral onu suçlu bulur. Mahkeme odasında birden Magnus'un belirmesiyle, artık bu adamın kölesi olduğu kararı Kral tarafından verilir. Hikaye böyle devam eder :) İnanın hikayenin yarısı bile değildir bu anlattığım kısım. Severek okuduğum bir hikaye ve seri. Başarılı bir yapıt.

Değerlendirme;


0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...