Kitap Adı: Lady of Light and Shadow
Yazar Adı: C.L. Wilson
Yazar Adı: C.L. Wilson
Türü: Fantastik, Orta Çağ, Romantik
Yayınevi: Leisure Books
Seri Adı: Tairen Soul
Seri Sıralaması: 2
Toplam Kitap Sayısı: 5
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 386
Çıkış Tarihi: 2007
Çıkış Tarihi: 2007
Yorumumu okumadan önce ilk kitaptaki görüşlerimi okursanız, kurguyu daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum;
--
Wow!
Kitap ilkine göre daha çok aksiyon, aşk ve entrika barındırıyordu. Dayanılmaz formülüm. :) Kızımız daha ağırlığını koyabilen, ne istediği bilen biri haline gelmeye başladı. E durum böyle olunca Eld'ler - kötü büyücü ırkı - şehirdeki tüm insanları Feylere - iyi büyü kullanan ırk - karşı döndürmek için elinden geleni arkasına koymuyor. Bu plana kraliçeyi, kızın annesini hatta en yakın arkadaşını bile katmaktan geri kalmıyorlar. Tüm entrikaların ortasında çiftimiz ilk kitabın bitiminde olan, kızımızın kraliçenin oyunuyla afrodizyak etkisi yaratan bir içki yüzünden tüm salona arzu yaymasının etkilerini yaşamaktalar. Kızımız yaptığı şeyden dolayı - elinde olmasada bu durum - utanç duyuyor. Aynı zamanda politik bir krizinde başlangıcını getirmekte.
Herkes Rain'in büyü yaptığını sanıyor ve insanlar toplam yedi saat boyunca iradeleri ellerinden alındığı için şaşkın, huzursuz ve sinirliler. Tamda Eld'lere sınırların açılmaması için yapılacak toplantının arifesinde bu olayın patlaması Feylere çok zarar veriyor. Eld'lerin saman altı işleriyle de sanki Eld'ler kötülenmeye çalışan bir grupmuş gibi gösteriliyor. Bu kadar entrikanın ortasında çiftimiz kur süreçlerini tamamlamaya çalışıyor. Kızımızın rüyaları gece Rain ile yattığından yok olsa da karanlık güçler hala Ellie'yi arama peşindeler.
Yazar kurguya yeni karakterlerde katmış bu arada. Kızımızın anne babası eşleşmiş bir Fey çifti. Baş bir Eld büyücüsü tarafından bin yıldır tutulmaktalar. Büyücü üzerlerinde her türlü işkence ve deneyi kullanmış. Ellie'de bu deneylerinden biri. Kızın annesi çocukla bir şekilde büyücünün elinden kaçmayı becerip kızı kurtarmış. Ama gücünden korkması, kullanmaması içinde çocuğa bir büyü yapmışlar. Eğer gücü ortaya çıkarsa Baş büyücü direk onu bulur diye bunu yapıyorlar.
Kurguya bir diğer katılan ise ilk kitapta adını çok duyduğumuz Karanlıklar Lordu. Bu adam bin yıl önce kardeşinin ölümü üzerine Büyü Savaşını başlatan ve ondan sonra da dahl'reisen - yani kayıp ruha - dönüşen bir Fey savaşçısı. Kendisinin muzur hallerini çok sevdim. :) Gaelen aynı zamanda Rain'in şehre beraber geldiği sırdaşının kardeşi. Karanlıklar Lordu ilk kitapta Rain'in Ellie'nin geçmişi araştırması için gönderdiği iki savaşçının gerçeği - Ellie'nin Baş Büyücü'nün kızı olduğunu - öğrenmesiyle beraber katledilmelerini okumuştuk ve Karanlıklar Lordu bu sahneye şahit oluyor. Hemen akabinde o yaralı haliyle, sırf kardeşini kurtarmak için dere tepe düz gidip şehre, Ellie'yi öldürmeye gidiyor.
Kızın etrafında onca adam varken bunu nasıl başaracak derken iş bu ki, Baş Büyücü kızın babasına öyle bir işkence yapıyor ki, adam kızdan duygularını gizleyemiyor. Aralarında kan bağı olduğundan bu durum söz konusu. Bu yüzden kızımız sanrı olarak tanımlayacağımız tuhaf nöbetler geçiyor. Kendini evinin yakındaki göle atıyor. Şans bu ki Karanlıklar Lordu orada öylece, halsizce yatmakta. Sudan kaldırıp karaya çektikten sonra daha Rain onu durduramadan Gaelen ne yapıyorsa yapıyor ve kıza dokunuyor. Tüm olaylar oradan sonra yeni bir anlam kazandırmaya başlıyor. Bu kitapta ihaneti yazar çok keskin hatlarıyla işlemiş. Annesinin ve Rain'in ihanetini sizde tüm canlılığıyla hissedebiliyorsunuz. Ne kadar aralarında ciddi bir bağlılık ve sevgi varsa da Ellie'nin bir Baş Büyücünün kızı olduğu söylentisi ikilinin aralarını açmasıyla bir sürü belalarda başlarına açıyor. Kitapta histeri krizleri geçirdiğim yerlerde yok değil. Hele bir yerde gülmek ile ağlamak arasında kaldım ki halim kareliktir. :D Ne denir ki? Yazar şaşırtmayı seviyor. Heyecanla okunan, okudukça karakterleri benimsediğiniz bir seri. Ben fazlasıyla benimsedim. :)
Dipnot: Sonunda evlendiler!
Wow!
Kitap ilkine göre daha çok aksiyon, aşk ve entrika barındırıyordu. Dayanılmaz formülüm. :) Kızımız daha ağırlığını koyabilen, ne istediği bilen biri haline gelmeye başladı. E durum böyle olunca Eld'ler - kötü büyücü ırkı - şehirdeki tüm insanları Feylere - iyi büyü kullanan ırk - karşı döndürmek için elinden geleni arkasına koymuyor. Bu plana kraliçeyi, kızın annesini hatta en yakın arkadaşını bile katmaktan geri kalmıyorlar. Tüm entrikaların ortasında çiftimiz ilk kitabın bitiminde olan, kızımızın kraliçenin oyunuyla afrodizyak etkisi yaratan bir içki yüzünden tüm salona arzu yaymasının etkilerini yaşamaktalar. Kızımız yaptığı şeyden dolayı - elinde olmasada bu durum - utanç duyuyor. Aynı zamanda politik bir krizinde başlangıcını getirmekte.
Herkes Rain'in büyü yaptığını sanıyor ve insanlar toplam yedi saat boyunca iradeleri ellerinden alındığı için şaşkın, huzursuz ve sinirliler. Tamda Eld'lere sınırların açılmaması için yapılacak toplantının arifesinde bu olayın patlaması Feylere çok zarar veriyor. Eld'lerin saman altı işleriyle de sanki Eld'ler kötülenmeye çalışan bir grupmuş gibi gösteriliyor. Bu kadar entrikanın ortasında çiftimiz kur süreçlerini tamamlamaya çalışıyor. Kızımızın rüyaları gece Rain ile yattığından yok olsa da karanlık güçler hala Ellie'yi arama peşindeler.
Yazar kurguya yeni karakterlerde katmış bu arada. Kızımızın anne babası eşleşmiş bir Fey çifti. Baş bir Eld büyücüsü tarafından bin yıldır tutulmaktalar. Büyücü üzerlerinde her türlü işkence ve deneyi kullanmış. Ellie'de bu deneylerinden biri. Kızın annesi çocukla bir şekilde büyücünün elinden kaçmayı becerip kızı kurtarmış. Ama gücünden korkması, kullanmaması içinde çocuğa bir büyü yapmışlar. Eğer gücü ortaya çıkarsa Baş büyücü direk onu bulur diye bunu yapıyorlar.
Kurguya bir diğer katılan ise ilk kitapta adını çok duyduğumuz Karanlıklar Lordu. Bu adam bin yıl önce kardeşinin ölümü üzerine Büyü Savaşını başlatan ve ondan sonra da dahl'reisen - yani kayıp ruha - dönüşen bir Fey savaşçısı. Kendisinin muzur hallerini çok sevdim. :) Gaelen aynı zamanda Rain'in şehre beraber geldiği sırdaşının kardeşi. Karanlıklar Lordu ilk kitapta Rain'in Ellie'nin geçmişi araştırması için gönderdiği iki savaşçının gerçeği - Ellie'nin Baş Büyücü'nün kızı olduğunu - öğrenmesiyle beraber katledilmelerini okumuştuk ve Karanlıklar Lordu bu sahneye şahit oluyor. Hemen akabinde o yaralı haliyle, sırf kardeşini kurtarmak için dere tepe düz gidip şehre, Ellie'yi öldürmeye gidiyor.
Kızın etrafında onca adam varken bunu nasıl başaracak derken iş bu ki, Baş Büyücü kızın babasına öyle bir işkence yapıyor ki, adam kızdan duygularını gizleyemiyor. Aralarında kan bağı olduğundan bu durum söz konusu. Bu yüzden kızımız sanrı olarak tanımlayacağımız tuhaf nöbetler geçiyor. Kendini evinin yakındaki göle atıyor. Şans bu ki Karanlıklar Lordu orada öylece, halsizce yatmakta. Sudan kaldırıp karaya çektikten sonra daha Rain onu durduramadan Gaelen ne yapıyorsa yapıyor ve kıza dokunuyor. Tüm olaylar oradan sonra yeni bir anlam kazandırmaya başlıyor. Bu kitapta ihaneti yazar çok keskin hatlarıyla işlemiş. Annesinin ve Rain'in ihanetini sizde tüm canlılığıyla hissedebiliyorsunuz. Ne kadar aralarında ciddi bir bağlılık ve sevgi varsa da Ellie'nin bir Baş Büyücünün kızı olduğu söylentisi ikilinin aralarını açmasıyla bir sürü belalarda başlarına açıyor. Kitapta histeri krizleri geçirdiğim yerlerde yok değil. Hele bir yerde gülmek ile ağlamak arasında kaldım ki halim kareliktir. :D Ne denir ki? Yazar şaşırtmayı seviyor. Heyecanla okunan, okudukça karakterleri benimsediğiniz bir seri. Ben fazlasıyla benimsedim. :)
Dipnot: Sonunda evlendiler!
Değerlendirme;
0 yorum:
Yorum Gönder