Kitap Adı: My Darrling
Yazar Adı: Krystal McLean
Türü: Dark Romance, Genç Yetişkin, Romantik
Yayınevi: Self-Publisher
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 117
Çıkış Tarihi: Ocak 2013
Değerlendirme: 5 / 5
Konusunu asla unutamayacağınız, ucundan köşesinden hafızanızda kalacak kitaplar vardır ya, My Darrling'te benim için onlardan biri.
Bir öneri üzerine Dark Romance olduğu için başlamıştım. Aslında konusu kısmen farklı olsa da bir süre saçma gelmişti. Kendi halinde bir kız çocuğu neden bir katile bu kadar hayranlık duysun ki? Tabii, başta bu saplantı tamamen kızın bir gün dedektif olmak ve kendi kendine gizemin ipuçlarını çözmek istediğinden.
Bu merak duyduğu katilde öldürdüğü insanların ellerini kesip sırtlarına melek kanatları çizen bir manyak. Basının bu olaya gösterdiği ilgide katilin hiç beklenmedik ve 19 yaşında bir genç olması yüzünden.
Kızın katili kılık değiştirmesine rağmen tanıması ve peşine düşmesiyle hikayemiz başlıyor. Bir süre sonra oğlanda kızın kimliğini bildiğinin farkında bir şekilde ertesi gün yine aynı yere onu çağırıyor. Çiftimizin arkadaşlık/sevgili durum böylece başlıyor. Kitabın çoğunda beraber geçirdiği zamanlar anlatıyor ve çok tatlı bir çift olup çıkıyorlar. Bu süreçte Isaac insanları öldürmeyi bırakıyor. Kızımızda onunla buluşmak için sürekli birilerine yalan söyleme çabasında.
Sonra bir gün tanıştıklarından beri Isaac ilk defa işi olduğunu söylüyor. Hem de bir gün öncesinde çiftimiz Isaac'in güzel bir ortam oluşturmasıyla ilişkilerini bir adım ileriye taşımışlardı.
Kızımız bu durumdan şüphelenip ertesi gün yine motel odasına gidince Isaac'in birinin elini kesip öldürmesine şahit oluyor. Şaşkın olan kızın ise tek sorduğu, "Neden?" Isaac ise ona zarar vermemek için yaptığını söylüyor. Yıllardır içinde birinin canını almaya, kan akıtmaya karşı bir ihtiyaç olduğunu ve onunla tanıştığından beri bu ihtiyacın daha zorlu hale geldiğini ama ona zarar veremeyeceği için böyle olması gerektiğini açıklıyor. Çok uzun süredir de kendini teslim etmeye çalıştığını, kızla tanıştığı gün tanınmak istediği için öyle etrafta gezdiğini anlatıyor.
Kısa süre sonrada odayı FBI basıyor. Kızımızı da yardım ve yatakçılıktan tutukluyorlar. 2 yıl gibi bir süre hapishanede kalıyor. Isaac ise idam edilmeden önce 10 sene yaşıyor. Ve bu 10 senede kıza defalarca aşk mektubu gönderiyor ve onu ziyaret etmesi için rica ediyor. Kızımız ise hiçbirine cevap vermiyor. Ama Isaac'in ölmeden önce son bir dileği var. O da idam anında kızın yanında olması. Ölmeden önce öldürdüğü insanların ailesinden özür dileyip kıza tekrar aşkını ilan ederek onun gözlerinin önünde can veriyor.
Bu yorumu yazarken kitabı hatırlamak adına tekrar o sonuna bir bakayım dedim ve kendimi aynı yoğun duygusallık içinde buldum. Gözlerim doldu. Beni her zamanki gibi en çok etkileyen mutsuz son olması oldu. Romantik kalbim ister istemez "Neden kızla bu hale dönüşmeden karşılaşmadı ki?" demeden durmadı. Kitabı bitirdiğimde anın yoğunluğuyla ağladığımı itiraf ediyorum. Yazarın keşke başka ve uzun soluklu kitapları olsaydı. Kesinlikle favori yazarlarım arasında olurdu.
İşte Isaac'in son sözleri;
"Bir kaç dakika içinde olacakları sonuna kadar hak ettim. Ama kurbanlarım ve aileleri başlarına gelenleri hak etmemişlerdi. En sonunda bana dünyanın güzel bir yer olacağını ve benim gibi canavarları karşılıksız şekilde sevebilecek insanlarla dolu olduğu gösterildi. Sophie, tanıştığımız ilk günkü kadar güzel görünüyorsun. Bana verdiğin her şey için, en önemlisi beni sevdiğin için teşekkür ederim. Baharda yaprakların rengi değiştiğinde lütfen beni hatırla. Nerede olursam olayım, hep seni düşüneceğimi unutma, aşkım."
0 yorum:
Yorum Gönder