4 Temmuz 2012 Çarşamba

Sandıkta Neler Var? #1


Bir süredir blogda sırf yorumlarla sınırlı kalmama fikri aklımda dolaşıyordu. Artık hayata geçirmemin zamanı geldi. Bundan sonra elimden geldiğince normal kitap blogu formatında devam ettirmeyi amaçlıyorum. Okuyacağım kitapları, yorum için gönderenleri, sevdiğim kapakları, öğrendiğim şok olaylar buna dahil olabilir. Umuyorum ki bu format sizinde katılımlarınızı çoğaltır. 


****


Okuyacaklarımı sergileyerek başlamak istiyorum. Bu ay okuyacağım yorum için gönderilen kitaplardan biri Veroponen Hikayeleri 1 - Okyanus.



Fantastik türünde Türk bir yazarımızın yazdığı bu kitabın konusu şöyle;

"Biz, sonsuza dek birbirimize bağlıyız. Bu konuda ikimizin de yapabileceği hiçbir şey yok. Dünyanın öbür ucuna da gitsen kalbin bana ait. Benim ki de sana… Bana döneceksin… Git… Git ve hayatın anlamını bulmaya, lanetli kaderinden kurtulmaya çalış… Hayatın bir anlamı olmadığını ve nafile çabaladığını anladığında kollarımda olacaksın."

"Asla…" dedim. "Asla sana dönmeyeceğim." Beni dinlediğini biliyordum. Fısıltıyla söylediğim sözcükleri gayet net duyacağını da…

Nefesinin çekildiğini, ömrünün bir başka bedene doğru, uçup gittiğini hissedeceksin. Vücudun alev alacak ve göz açıp kapayana dek, küllerin rüzgârla dans etmeye başlayacak. Hayatta kalmak için şansın var mı? Bir setanla yolun kesişmişse ya âşık olursun ya ölürsün. Asla üçüncü bir seçenek yoktur.

Zamanın akmadığı, lanetli setan diyarı… Veroponen. Yabancısı olduğu bu gizemli yerde, ne aradığını çözmeye çalışan, rüyaları ile gerçekler arasında sıkışıp kalmış bir kız. Kopması imkânsız bir şekilde o kıza bağlandığına inanan bir melez.

SİZİ SATIR SATIR İÇİNE ÇEKECEK VE SON SAYFAYA ULAŞMADAN ELİNİZDEN BIRAKMAK İSTEMEYECEĞİNİZ DOYUMSUZ BİR FANTASTİK HİKÂYE.

Daha fazla detayı - en azından ben okuyana kadar! - Facebook sayfasından edinebilirsiniz.

Veroponen Hikayeleri Resmi Facebook Sayfası

****


Hazır Türk yazarlardan açtık konuyu Yansıma ile devam edelim. 


Kitabın konusu kısaca şöyle;

Yaren Artul beklenmedik bir kaza sonucu ailesini kaybetmiş, uzun bir bunalımın ardından yeni bir hayat kurmak için büyük bir köşkte yaşayan Sümeyye Hanım'ın bakıcılığını üstlenmiştir.

Ne var ki yeni hayatı göründüğü kadar sakin geçmeyecektir. Çünkü Yaren'in ölen babası Turgut Artul, gizli biyoloji savunması alanında çalışan bir bilim adamıdır ve bütün insanlığı etkileyecek bir buluşa imza atmıştır.
Koruyucu adı verilen bu buluş insanın DNA değişkenliğini ortaya çıkaracak ve üstün bireysel korumayı sağlayacaktır.

Yaren birdenbire kendini korkunç çıkar ilişkilerinin, büyük bir tehlikenin ve bir o kadar da büyük bir aşkın ortasında bulacak ve olaylar hızla gelişecektir.

Detaylı bilgi için kitabın sayfası;



Ayrıca Fantastik bir okur olarak daha önce hiç Türk bir yazarın eserini okumadığımı utanarak söylemem lazım. Bu sebepledir ki, ne beklemem gerektiği konusunda fikir sahibi değilim. Bakalım bitirince düşüncelerim ne olacak?


****


Türkçelerden çıkıp İngilizcelere geçersek ilk olarak ARC-Advanced Reader Copy"'lerini aldığım kitapları ele alalım. 


The Siren'e aslında ilgim çok basit bir reklam propagandasıyla çekildi. Fifty Shades okurları mutlaka okumalı denilince, ben gibi bir fanı karşı koyabilir mi?

Kitabın çeyreğini okudum. Ama şu sıralar romance dışında bir şey okumaya niyetim yok gibi göründüğü için devam edemedim. Merak edenlere uyarım, bu kitap romance değil!

Yazar çok değişik bir şey uygulamış. Bu konuda kendisinin hakkını vermem lazım. Erotik yazan bir yazarın yeni kitabı için çalıştığı editörle yaşananlar, yazdıkları, daha önce yaşadıkları anlatılıyor. En sinir olduğum olay olan karmaşık aşk üçgeni de gündem de malesef.

The Siren 24 Haziranda Mira'dan tekrar piyasa sürülmüştür.


****



Bir diğer ARC ise Harlequin'in The Demoness of Waking Dreams. Çıkış tarihi 28 Ağustos.

Serinin ilk kitabı Where Demons Fear to Tread. Aslında aşık olduğum bir kitap değildi. 3.5 vermiştim ama gel görün ki baş karakterimizin çapkın davranışları beni çekmişti bir kere. İkinciyi de ARC olarak alınca daha ne isterdim ki? Tek hayal kırıklığım bu kitabın onları anlatmaması. Ama yazarın karakterleri anlatışına güvenerek bir şans daha vermek istiyorum.

Kapağın zarifliğinden bahsetmeden geçemeyeceğim ayrıca. İlki de bir o kadar güzeldi. Konular ise Melek ve Şeytan çiftlerin başından geçen olaylarla bir araya gelmeleri. Umarım içerik kapağı gibi güzeldir.

****


Şimdilik okuyacaklarım bölümünü bu kadar tutalım. Zira iki hafta sonra başlayacağım tatil için özel bir yazı yazacağım. Bu sırada yorumlara tam hız devam...

Bir daha ki yazıda görüşmek üzere esen kalın!






0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...