Kitap Adı: Cennetin Ateşi
Yazar Adı: Gaelen Foley
Türü: Tarihi Aşk Romanı, Regency
Yayınevi: Epsilon
Seri Adı: Knight Miscellany
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 7
Format: Paperback
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 406
Çıkış Tarihi: 2011
Çevirmen: Esra Makara
Şimdi kitaba bu kız neden üç verdi derseniz;
1. Benim zavallı aklım hala orta çağda yaşamakta
2. Erkek karakterde ki sonlara doğru olan akıl melekesi eksikliği
3. 1800'lerdeki kitaplardan genel olarak sıkılmam
4. Ama bu kitabın ne akıcı nede sıkıcı olması
5. Hem yazar hemde çevirmen kaynaklı kitaba bir türlü dalamamam.
Evet nedenleri saydıkta biraz kitaba dönelim. Kızımız orta derece bir aileden gelen, babasının aptallık yaparak bir adam tarafından borca düşürülmesi ile tek başına sokaklarda kalan bir acizdir. Babasının düşüşünü sağlayan bu çarpık bir sevgi anlayışı olan, deyim yerindeyse kötü karakterimiz kızı yalnız bırakmaz, her işine muzurdur. Çalıştığı işten kovulmasına sebep olur ki kız ona muhtaç olsunda, onunla evlensin. Hah, bakın demiştim size çarpık bir sevgi anlayışı olduğunu! Sonrasında kızımız babasının kaldığı hapishanedeki baş gardiyan tarafından tecavüze uğrar ve bu olayın şokunu atlattığında ne de olsa kirlendim, bari bu işten para kazanayım mantığından yola çıkarak bir genelev patroniçesine sığınır. Lafımdan kızı yargıladığım sanılabilir ama öyle bir durum söz konusu değil.
Gelelim hikayenin oğlan tarafına ; bizim oğlumuz 6 kardeşin en büyüğü olan bir Dük. Bir aile dostunun karısına abayı yakmış ama onuruda elden bırakmıyor. O yüzden kıza boş ümitler vermiyor. Kızda bu ilgisine elbette karşılık vermektedir. Ama bir gün bu kadın ölür ve kadının kocasına Robert'ın karısına olan ilgisini bildiğinden katilini bulmasını ve onun varisi olan Dogh'un olduğunu söyler. Bunun üzerine oğlumuz yolları koyulur ve Dogh ile arkadaşlık kurarak zayıf noktasını öğrenmeye çalışır. Yakın zamanda bulurda. Belinda Hamilton adlı bir fahişedir bu kadın. Robert hemen çalışmalara başlar ve kadının Dogh'a karşı olan nefretinden yararlanarak bu plana onuda katar. Kadını metresi olarak almıştır ama hayatta herşeyi planlayamayacağını yakın zamanda farkına varır...
1. Benim zavallı aklım hala orta çağda yaşamakta
2. Erkek karakterde ki sonlara doğru olan akıl melekesi eksikliği
3. 1800'lerdeki kitaplardan genel olarak sıkılmam
4. Ama bu kitabın ne akıcı nede sıkıcı olması
5. Hem yazar hemde çevirmen kaynaklı kitaba bir türlü dalamamam.
Evet nedenleri saydıkta biraz kitaba dönelim. Kızımız orta derece bir aileden gelen, babasının aptallık yaparak bir adam tarafından borca düşürülmesi ile tek başına sokaklarda kalan bir acizdir. Babasının düşüşünü sağlayan bu çarpık bir sevgi anlayışı olan, deyim yerindeyse kötü karakterimiz kızı yalnız bırakmaz, her işine muzurdur. Çalıştığı işten kovulmasına sebep olur ki kız ona muhtaç olsunda, onunla evlensin. Hah, bakın demiştim size çarpık bir sevgi anlayışı olduğunu! Sonrasında kızımız babasının kaldığı hapishanedeki baş gardiyan tarafından tecavüze uğrar ve bu olayın şokunu atlattığında ne de olsa kirlendim, bari bu işten para kazanayım mantığından yola çıkarak bir genelev patroniçesine sığınır. Lafımdan kızı yargıladığım sanılabilir ama öyle bir durum söz konusu değil.
Gelelim hikayenin oğlan tarafına ; bizim oğlumuz 6 kardeşin en büyüğü olan bir Dük. Bir aile dostunun karısına abayı yakmış ama onuruda elden bırakmıyor. O yüzden kıza boş ümitler vermiyor. Kızda bu ilgisine elbette karşılık vermektedir. Ama bir gün bu kadın ölür ve kadının kocasına Robert'ın karısına olan ilgisini bildiğinden katilini bulmasını ve onun varisi olan Dogh'un olduğunu söyler. Bunun üzerine oğlumuz yolları koyulur ve Dogh ile arkadaşlık kurarak zayıf noktasını öğrenmeye çalışır. Yakın zamanda bulurda. Belinda Hamilton adlı bir fahişedir bu kadın. Robert hemen çalışmalara başlar ve kadının Dogh'a karşı olan nefretinden yararlanarak bu plana onuda katar. Kadını metresi olarak almıştır ama hayatta herşeyi planlayamayacağını yakın zamanda farkına varır...
Değerlendirme;
0 yorum:
Yorum Gönder