Bilim Kurgu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilim Kurgu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Mayıs 2014 Cumartesi

ÜKG Blog Tur: Efsane - Marie Lu



Tur Takvimi

10.05 | Romancekolik - Kitap Yorumu



Kitap Adı: Efsane
Yazar Adı: Marie Lu
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Türü: Distopya, Bilim Kurgu, Genç Yetişkin
Seri Adı: Efsane
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 3
Format: Hardcover
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 314
Çıkış Tarihi: Mayıs 2014
Çevirmen: Sefa Emre İlikli
Değerlendirme: 4 / 5


İşte beklenen an geldi ve Romancekolik her zaman ki gibi Genç Yetişkin kitabı okumadan önce kendine telkinlerini yaptı. Kitabı yeni bitirmiş ve tüm duygu yoğunluğu birikimiyle sizi bu yorumu yazıyorum. Kitabı sevdim mi? EVET. Thomas ölsün mü? Ömür boyu falaka cezası yese içim acımaz. June ile Day kavuşsun mu? Bunu bir soru olarak bile kabul etmiyorum, yazar UMARIM bu konuda baaaaazı kitapları (Bknz; Alaycı Kuş, mutlu son demeye bin şahit bir sonu protesto ediyorum.) kendine örnek almamıştır ve yazarken onu dürten şeytana uymamıştır.

Kitabın tek eksiği biraz daha aksiyondu sanırım. Azıcık daha uzatıp aksiyon artırılsaydı bence ortaya bomba bir şey çıkardı. Ki kitabın sonundaki ve Day'in ailesinin evindeki malum sahneler okuyucuya çok güzel şekilde yansıtılmak bir yana insan kendini daha fazlasını isterken buldu.

Kitapta ne olacağını bileceğiniz/tahmin ettiğiniz bir gidişat dışında yazarın bana süprizler yaşattığı noktalarda oldu. Kalemi çok güçlüydü diyemem ama ilk çalışması ve genç yaşında yazdığına bakılırsa ortaya gayet süper bir iş çıkardı diyerek hakkını vermem gerek.


Distopik sisteme gelirsek ben şahsen kızın komutanının dışında sistemin başındakileri daha çok görmeyi beklerdim. Bana sanki komutan kendi çalıp, kendi oynuyormuş gibi bir hava verdi okurken. Thomas zaten ayrı arıza. Kitap bir üçlemenin ilk adımı olarak kafamızda epey soru işaretleriyle bitti tabii.

Karakterleri sevdim. Şartlar bu kadar kötü olmasaydı kötü çocuk tipli flörtöz bir Day görmek isterdim açıkçası. Altyapı var yani. June'a gelirsek tipik bir Distopya kahramanı. Tüm yükü üzerine alan, gözü kara, saliselik kararlar alıp sonuna kadar uygulayan, sadık vs vs liste uzar gider. Kusurları da yok değil tabii.

Ayrıca kitap bir çok açıdan realistik bir şekilde kurgulanmıştı. Distopya sevenlere tavsiyemdir.

Bir sonraki turumuzdan sonra seriye devam etme planlarım var. Tüm sorularımın cevabını almadan ben rahat etmeyeceğim!

15 Şubat 2014 Cumartesi

The Barbarian Prince - Michelle M. Pillow






Kitap Adı: The Barbarian Prince
Yazar Adı: Michelle M. Pillow

Türü: Bilim Kurgu, Erotik, Paranormal Romance
Yayınevi: The Raven Books
Seri Adı: Dragon Lords
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 9
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 228
Çıkış Tarihi: 2005
Değerlendirme: 3 / 5
Yorumlanma Tarihi: 2013


Bu tür resmen ön yargılı olduğum bir yazarı okutturdu bana. Yazarın daha önceki okuduğum kitabında da olduğu gibi ilgimi çeken tamamen kurduğu dünya.

Çiftimizin aralarında olanlar bazen cidden olay olsun da kitap dolsun tadı verdi. Kızımız sinirlerime dokunan cinsten. Resmen eşşek inadı var. Dönmem davamdan da dönmem diye deyim yerindeyse yırtındı durdu.

Oğlanda dengesiz vallahi. Bir yumuşak bir sert resmen birbirlerinin beyinlerinin canına okudular. Hikayeye yarıdan sonra alışabildim ama hala bu türde iyi bir kitap arayışındayım. Bu seriye devam edecek sinirlere sahip olduğumu sanmıyorum. Yılmadım yola devam. :)

Bu kitapta yeni bir gezegen, eş edinmeye kararlı alfa erkek ve çok daha fazlasını bulabilirsiniz!


26 Mayıs 2013 Pazar

Başlayanlar - Lissa Price




Kitap Adı: Başlayanlar
Yazar Adı: Lissa Price
Türü: Bilim Kurgu, Distopya, Genç Yetişkin
Yayınevi: DEX Kitap
Seri Adı: Starters and Enders 
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: ?
Format: Paperback / ARC
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 338
Çıkış Tarihi: 2012
Çevirmen: Kadir Yiğit Us

21 Nisan 2013 Pazar

ÜKG Özel Etkinlik | Oniks - Jennifer L. Armentrout (Bonus Bölüm!)

 



 Bir ÜKG turuyla daha size merhaba demekteyiz!

Oniks ülkemizde Obsidiyen kasırgasından sonra cidden çok beklenen kitaplardan biri oldu. Yazarımız bize uzaylıları bile sevdirdi. Yazımın devamında ki Bonus bölümü kaçırmayın diyorum! Bakalım öküz severler - pardon Daemon severler - size neler hazırlamış;

13 Şubat 2013 Çarşamba

Beni Seç - Kiera Cass



Kitabın Adı: Beni Seç
Yazar Adı: Kiera Cass
Türü: Bilim Kurgu, Distopya, Genç Yetişkin, Romantik
Yayınevi: DEX Kitap
Seri Adı: Beni Seç
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 3
Format: Paperback
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 299
Çıkış Tarihi: 2013
Çevirmen: Derya İmer Aydınlık


9 Eylül 2012 Pazar

1. Blog Tur - Ruhsuz (Incarnate) Jodi Meadows




Blog turumuza hoş geldiniz!

Dünyada yapılan bu sistemi türkiyede de yapmayı isteyen 9 kitap sevdalısı blog bir araya geldik ve seçtiğimiz Ruhsuz kitabı için elimizden geldiğince projeler hazırladık. Buyrunuz programımız;



Kağıt Kız : Kitap Çekilişi
Kitab-ı Sevda : Kitap Yorumu & Okuyucu Testi
Kitap Esintisi : Kitap Yorumu
Kitap Hayvanı'nın Günlüğü : Kitap Hakkında & Kitap Yorumu
Kitap Maceraları : Kitap Yorumu
Sevgili Kitap : Kitap Yorumu & Alıntılar
Sihirli Kitap : Ön Okuma
Zimlicious : Kitap Çekilişi & Yazarla Röportaj


25 Ağustos 2012 Cumartesi

Mating Flight - Shay Lacy



Kitap Adı: Mating Flight
Yazar Adı: Shay Lacy
Türü: Bilim Kurgu, Romantik
Yayınevi: New Concept Publishing
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 244
Çıkış Tarihi: 2007




Kitap çok güzel başladı. Cidden beklentim üzerindeydi. Kurgusu olsun, ikili arasında ki çekim olsun heyecanla kitabı bir gecede yarılamama hatta neredeyse bitirmeme sebep oldu. Ama gel görün ki ne zaman oğlanımızın kanadını kırdılar, hah hikaye tam orada yeşilçam tadı vermeye başladı. Oğlanımızın yok artık tam değilim, sana layık değilim, o değilim, bu değilim diye kızı ittikçe, reddettikçe, kahrettikçe bana olanlar oldu. Kas kafasına bir iki mantık sokmak isteğiyle içten içe kudurdum.

Ayrıca kitabın başında kızımızın daha rızasını almadan onu kendine bağlayıp, birde zeytin yağı gibi üste çıkması hele beni çıldırttı. Be adam, bari kızı seninle bir ömüre hapsettin, azıcık anlayış sahibi ol, dereyi geçene kadar ayıya dayı kıvamında kabalaşma ama değil mi?

Yok efenim, yok. Adam olmadı bu oğlan. Ne zaman ki kitabın sonunda kız olayları kafasına kafasına attı da anca çıkarabildi at gözlüğüne boyu posu devrilesice. Bu süreç içinde ise bizlerde şunları okuduk;

Kızımız USP denilen bir nevi bugün ki AB kısfesinde bir gruba üye. Birliklerine katacakları ırkları araştırmakta görevli. Bu seferki hedefleri ise Avera adında, insanlara çok benzerlikleri olan bir tür. Bu tür dağların zirvelerinde ki mağaradan evlerde yaşıyorlar ve ellerinde çok gelişmiş bir teknoloji var. Kızımız Sheleigh araştırma için geldi ama o gezegenin varisi ile aralarında bir şeyler oluşmaya başlıyor.

Adam kızı baştan çıkarıyor en sonunda. Kız kendini o zamana kadar saklamış birde. Bir tek bu adama karşı böylesine güçlü bir etkileşim hissetmiş. Safça duygularla da adamla şafakta kanyonlarda buluşmuş mu? Sonrasında adam bunu baştan çıkartıp, kızı tepeden atıp, kendi de atlamış ve havadayken kızla beraber olmuş mu? Az önce okuduğunuz şeye onların geleneğinde Çiftleşme Uçuşu gibi bir şey diyorlar. İki kişiye birbirine bağlayan bu ritüel aynı zamanda çokta bereketli.

Oğlanımız yere bastıklarında olayı açıklıyor. İşte kızımız o zaman neden sürekli pelerin giydiklerini kanatlarını görünce anlıyor. Adam anlattıkça kendini daha çok kapana kısılmış hisseden kızımız, oğlanın evine gidipte doktor tarafından muayene edilince ikizlere hamile çıkıyor. Bundan sonra ise en büyük amacı eşiyle arasında ki bağı eski hale getirip, isyanı çocuklarının geleceği için dindirmek oluyor.


Değerlendirme;

3.5/5



24 Ağustos 2012 Cuma

Genesis - Kaitlyn O'Connor




Kitap Adı: Genesis
Yazar Adı: Kaitlyn O'Connor
Türü: Bilim Kurgu, Romantik
Yayınevi: New Concept Publishing
Seri Adı: Enslaved
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 3
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 183
Çıkış Tarihi: 2007


Adult Bilim Kurgu türüne giriş yaptık derken böyle de boş çıkma olasılığı olan kitapları okuma riskide söz konusu oluyor tabii. Aslında kitabın sonlarına doğru kafamda üç yıldız vereceğim diye tasarlarken yazarımız son dakika golu atıp, beni kitaptan soğuttu sağolsun.

Şu ana kadar birden fazla partnerleri olan kişilerin anlatıldığı kitapları okudum, evet. Bu konuda iki yüzlülük yapamam. Ama gel görün ki, son dakikaya kadar ben hangisini seçsem diye düşünüp, ikisini birden yürütmek varken seçmeye ne gerek var! seçeneğini seçeceği aklıma gelmemişti açıkçası.

Kendisini kadın karakterlerin yüz karası ilan ediyorum. Düşünceleri çok bencilce. Uzaylılar tarafından kaçırılıp, eline bakması için uzaylı bir bebek verilip, ilk başta klinik şekillerle, sonra da doğal şartlarla çiftlendirilmeye zorlanan, çocuğu kız olunca da kürtaj yaptırılan bir kadının psikolojisinden ne beklenir oda tartışma konusu...

Özetle hikaye değişikti. Bunu itiraf etmem lazım. Özellikle oğlanımızın ırkı olan Hirashiler. Boyları iki metre üstü, tenleri sarı renkte, vücutlarında dövmeleri olan, gözleri sarı renkte, suyun altında yaşayabilen, yedi yılda bir çiftleşme mevsimleri olan değişik canlılar bunlar. İnsanları ve bunları kaçıran kötü uzaylılar ırklarını yavaştan yavaştan çökertmiş. Sonra bunları kaçırıp, köleleri haline getirmiş.

Uzay gemisi Mars'a inince - kötü uzaylıların dünyasına - bizimkiler planlar yapmaya başlıyor. Kötülerden de onların müttefiklerinin yardımıyla kurtulup rahata eriyorlar. Bizim kızımızda iki erkeği kendine parsellemiş bir şekilde mutlu sonuna bırakıp kitabımızı bitiriyoruz...

Değerlendirme;


23 Ağustos 2012 Perşembe

No Words Alone - Autumn Dawn





Kitap Adı: No Words Alone
Yazar Adı: Autumn Dawn
Türü: Bilim Kurgu, Romance
YayıneviDorchester Publishing
Seri Adı: Spark
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 3
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 292
Çıkış Tarihi: 2008






Ben ailenımı isterimmmmmmmmmmmmmmmmmmm oy oy diye türkü çığırasım geldi kitabı bitirdiğimde. 

Neyse efenim şu aralar kitap beğenenememe sendromumdan sonra bu kitap iyi geldi açıkçası. Bu sayede de yeni bir tür ile tanışmış oldum. Bilim kurgu fazla detay ile beni boğmadığı sürece ilgimi çeken türlerden biri. İşe romance katılınca kitaba direkt daldım tabii.

Yazarın tarzı hoşuma gitti açıkçası. Olaya direkt giriş yaptı. Kurgusunu da bize ilerledikçe öğretti. Bu sürede bize adapte olmamız için iyi bir sürede tanıdı. İçerik ne kadar romance olsa da Bilim Kurgu yönü de pasif bırakılmamış.

Hikaye kendilerine Galaksi Kaşifleri diyen bir grubun araştırma sırasında araştırdıkları gezene çakılması ve o gezegendeki yaşayan canlılarla çöl gibi bir ortamda maruz kalmaları ile başlıyor.

Kızımız bir insan ve grubun tercümanı.
Kaptan tarafından pekte sevilmeyen biri.

Oğlumuz ise kendilerine Scorpio denen bir ırktan geliyor. Boylarının uzunluğu dışında tek fark ısıyı algılayabilen gözleri. Oğlumuz aynı zamanda gezegenlerini yöneten 12 liderden birinin varisi. İnsanlarla beraber kaldıkları durumu tartarak onları etkisiz hale getirmeme kararı alıyor. Böylelikle sığınaklara insanlarla beraber yolculuk ediyorlar. Yer altından ve havadan gelen saldırılarda bir kaç kişi kaybetmeleri üzerine sığınağa varıyorlar.

Kızımız o zaman koskoca bir erkek grubunda tek kadın olduğunun farkına varıyor. Ve burada kalacakları süre belirsiz... Akabinde kaptan kıza kötü davranmaya başlayınca, kızımıza göz koyan uzaylı kahramanımız onu himayesine alıyor. Kısa süre sonra da kendi şehirlerine götürüyor. Elçilik teklif ediyor. Bunun yanında da evlenme niyeti olduğunu geçte olsa fark ediyor. Böylelikle kızımız kendini, dilini bildiği ama kültürüne çok yabancı olduğu bu dünyada ailesinle bir görüşememek üzere kendini Prensle evli buluyor...

Peki, aşkları bu tür bir zorluğun altından kalkabilecek mi?

PS: Yazara seriye ortanca karakterden başlayıp, ikincide evlendiğini duyduğumuz karakteri bize okutturmaya çalıştığı için isyanlarımı sunuyor ve pes diyorum. Ben başka bir ailen hikayesi bekliyordum...


Değerlendirme;





7 Temmuz 2012 Cumartesi

Slave to Sensation - Nalini Singh




Kitap Adı: Slave to Sensation
Yazar Adı: Nalini Singh
Türü: Paranormal Romance, Bilim Kurgu, Adult
Yayınevi: Berkley Sensation
Seri Adı: Psy-Changeling
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 11
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Sayfa Sayısı: 334
Çıkış Tarihi: 2006


Bir kitabında daha böylelikle sonuna geldim. Hemde sevmesine sevdim. Yazarın hayal gücüne hala şaşırıyorum. Yüzeysel bir kurgu değil kesinlikle. Her şeyi güzellikle yerli yerine oturtulmuş. Bilim Kurgu olmasının yanında çiftlerimize odaklı bir anlatımda bulunmakta. Oğlanımız sevdiğim tarzdaydı. Kıskanç, sahiplenici, tam bir alfa olsa da yazar arzu ettiğim kadar çiftimize odaklanamadı. Psy zihin çukurunda kaybolup gidecektim. O da ne? derseniz hemen konumuza geçelim.

Psy'lar robottan halice biyolojik benlikler. Buna örnek Battlestar Galactica'da ki Sylonları verebiliriz sanırım. Onları gibi çoğalabiliyorlar. Yalnız buradakiler 1979'da Silence adlı bir atılım ile duygularından arınmışlar. Bildiğiniz hissiyatları yok. Eğer hisseden olursa rehebilitasyona girip, boş bir kabuktan farksız hale getiriliyor. Ayrıca bütün Psy'lar belli bir alanda uzmanlar. Geleceği görme, telekinesi, telepatik güçler vs.

Bizim şekil değiştirici olarak bildiğimiz burada karşımıza changeling adıyla çıkan, şimdilik kurt, jaguar ve leopara dönüşen bir türde bulunmakta. Sürü hiyerarşisi ile yönetiliyorlar.

Hikayede ise kızımız Sasha bir Psy. Türünün aksine o bir şeyler hissediyor. İşte sorunda burada başlıyor. Yıllardır bu ufak "kusurunu" diğer insanlardan gizlemiş. Ama söz konusu leoparların alfası ve beraber iş yapmak durumunda kaldığı adam Lucas'a gelince bu gizleme işi oldukça zorlaşıyor. Hele ki adam her lafıyla onu böylesine alevlendirirken. Normal bir Psy gibi görünme çabalarına devam ederken Lucas ise kızı sürüsünden bir kadının ölümünün araştırması için kullanma niyetinde.

Son bir kaç yılda aynı tarzda birden fazla changeling kadınının ölümüne rastlanmış. Lucas ise olay mahalinde Psy kokusu alınca iz peşine düşüyor. Psy'larla yaptıkları inşaat işi anlaşması ise bu araştırmaya süper bir kılıf. Ama işler hiçte umduğu gibi gitmiyor. Lucas kendini bir Psy ile eşleşmiş olarak bulurken Sasha ise kendini PsyNET ile bağlantısını ölümüyle sonuçlanmadan koparmanın yollarını ararken buluyor. En kötüsüde psikopat katil hala dışarıda bir yerlerde, belki de ummadıklarından?

Değerlendirme;


5 Mart 2012 Pazartesi

Yaşlı Adamın Savaşı - John Scalzi



Kitap ismi: Yaşlı Adamın Savaşı
Yazar Adı: John Scalzi
Yayınevi: İthaki Yayınları
Türü: Bilim Kurgu
Seri Adı: Yaşlı Adamın Savaşı
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 4
Format: ARC
Dil: Türkçe
Sayfa: 292
Çıkış Tarihi: 2012
Çevirmen: Cihan Karamancı



Bilim kurgu kitapları mizah, hele hele küfürlü bir mizah içermez gibi bir ön yargınız varsa yıkılmasına hazır olun!

Şahsen kitabın özetinden ben böyle bir şey beklemiyordum. Bol esprili, kahkaha attıran bir kitaptı. Teknik terimlerle boğulmadığınız, aksine yazarın bunları elinden geldiğince kolaya indirgediği bir anlatıma sahip. Akıcıydı ama başlarınında ki esprileri kitabın diğer yarısında haklı olarak bulamasakta özlediğimi belirtmem gerek. Bu yüzden ve kitabın sonuna doğru bir iki yerde sıkıldığım için yarım puan kıstım.

Bu kitabı 2009 yılında vizyona giren "Avatar" filmine benzeteninizde olabilir. İki kurguda da gezegenler doğal kaynakları için işgal ediliyor. Ve bir insan değişimi var ama kitaptakiler savaşmak için yeni bedenlerine transfer ediliyorlar. Ayrıca Avatar'ın aksine kitapta birden fazla gezengende, türlü uzay canlılarıyla savaşıyorlar. Avatardaki değişim geçici sürelerle olsada kitapta askerlerimiz bu bedenlerde ya ölene yada emekli olana kadar kalacaklar. İkisinde doğal kaynak uğruna orada yaşayan canlıları yok etme konusu var ama filmdekinin aksine burdaki uzaylılar öyle süt dökmüş kedi gibi değiller. Yüksek teknolojileri olan, zeki ve öldürücü uygarlıklar var. Avatar ile benim gördüğüm benzerlik burada bitiyor.

Birde kitabın sonunda olan iki uzay savaşını "Battlestar Galactica" dizisine çok benzettim. Tabii, bu benim diziyi izlememden ötürü gelen bir şey ama eğer onu veya herhangi bir uzay savaşı anlatan filmi izlemişseniz sahnenin gözünüzde daha rahat canlanacağını söyleyebilirim.

Karakterimizi ele alırsak; John Perry yetmiş beş yaşında, reklam yazarlığı yapmış, 42 yıldır mutlu mesut bir evliliği karısının aniden ölmesiyle sonlanmış, yaralı bir adam. Kitap boyunca karısına olan özlemi, sevgisi ortaya getiriliyor. Kitap bu açıdan da biraz aşk barındırmakta. Ayrıca çok tatlı bir dostlukta anlatılıyor. Anka gezegenine yapılan yolculukta arkadaş olan altı - kendi tabirleriyle - moruğun atışmaları, şakalaşmaları kitaba ayrı bir zevk katmış. Tabii, bu takımdan baya bir kişiyi trajik şekilde kaybediyoruz. Özellikle boğazına düşkün bir karakter olan Thomas'ın yediği bir şey yüzünden öldüğünü duyunca açıkçası "Pis boğazı yüzünden şey yoluna gitti!" dedim. Ama gerçeğin ağzından aşağı hızla kaçan bir küf virüsünün olduğunu duyunca üzülmüştüm. En çokta kitap boyunca baş karakterimizin yanında olan Alan karakterini kaybedişimiz beni etkilemiştir. Yazar bu açıdan karakterleri okura benimsetmekte başarılı bir iş çıkarıyor.

Özetle ben ara ara yazarın bize sunduğu ilginç bilgileri, oluşturduğu türlü ve tuhaf uzay yaratıkları, esprili yapısını, sonunun mutlu bitmesede vaad edici olmasını sevdim. Hele ki sonunda John'un kitabın başında kendi deneyimlediği durumları - geliştirilmiş bedenlerine girdiklerinden sonraki brifingde içlerinden üçte birinin öleceğini söylemesi gibi - kendi başka insanlara yol göstermek için uygulaması, nerelerden nereye dedirtti. Güzel bir yolculuktu. Ayrıca çevirmene teşekkür etmedende geçemeyeceğim. Çevirmenlikte en zorlayıcı olan şeylerden biride argo kelimelerdir. Yakıştırmaları o kadar duruma uygun bir şekilde espritüel olmuş ki sayesinde keyif alarak okudum. Ayrıca bir şey için kitabın orijinaline bakarken John'un vücudundaki ileri teknoloji bir bilgisayar olan BeyinDostuna ingilizcede "asshole" diye verdiği adı bize "Götoş" diye çevirmesinide takdir ettim. Hiç aklıma gelmezdi şahsen! :)


Birazda konumuzu anlatalım ama değil mi?

Dünya dışında bir çok gezegenin olduğunu ve artık insanların oralara göç ettiği bir zaman hayal edin. Amerika'nında böyle bir zamanda KSG adında bir organizasyon altında 75 yaşındaki insanları askere aldığını. Sizde o yaşlı adamlar gibi gençleşeceğinizi hayal etmez miydiniz?

Elbette, o yaşlıların hiçbiri bilinçlerinin "asıl" bedenlerinden deyim yerindeyse vakumlanıp, DNAlarıyla üretilmiş son model bir teknoloji yapımı olan, gençlikteki hallerinin yeşilimsi vücutlu versiyonuna nakil edileceğini tahmin etmiyorlardı! Ama hani şikayetçide değildiler. Sonrasında ise önlerinde ki haftayı gönüllerince geçirmelerini, zaten iki yılda içlerinde üçte birinin öleceğinin söylenen birinin şaşkınlılığını hayal edin. Tabii, gerçekten savaşa katılıp, gezegenleri ele geçirmek adına uzaylıları öldürene kadar bunu tam olarak idrak edemiyorlar. Denileni yapıp o bir haftalarını Moruk takımı ile bütün gemideki bin asker adayı gayet iyi geçiriyor.

Ama gelin görün ki iş ciddiye bindiğinde, yani asıl askeri hayat başladığında sıkı bir denetim ile gerçeğin farkına varıyorlar. Günde en az 2 saat uykuya ihtiyacı olan, bir seferde 10 kilometre koşu tutturabilen, altı dakika su altında kalabilen bir vücuda sahipler. Yapabileceklerinin ve düşmanlarının kapasitelerinin farkına varana kadar bu askeri sözleşmeyi imzalamakla neyi kabul ettiklerinden bir haberlerdiler. Ama burada herkesin bir ortak noktası var. Kimse kesin olarak bir şey bilmiyor. Hayatta kalmak istiyorsan, kimseyi hafife almayacaksın.

Değerlendirme;

4.5/5


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...