Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kitap etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Ocak 2013 Cumartesi

| 2012 Favorilerim |




Merhabalar,

Eğer daha önce görmüşseniz veya takip ediyorsanızz bu tarz bir yazı yazdığımı biliyorsunuzdur. Tüm okuduklarımı içeren bu yazı arkadaşlarımdan "Deli misin sen?" gibi tepkilerle karşılaşınca - Tamam, bende ikinci partı yapmaktan üşendiğimden aynı zamanda :D - sadece favorilerimi sıralamak istedim. Sıralama derken yanlış anlaşılmasın, en iyiden, biraz daha iyiye kadar giden bir liste değildir bu. Hepsini okumaktan zevk aldım. Benim için bu yıl okuduklarım arasında en iyileriydi. :) Hadi bakalım nelermiş onlar!


23 Eylül 2012 Pazar

Primrose - Lisa Valdez (Ön Okuma)




Ülkemizde ve dünyada sadece iki kitabı yayınlanmış yazar Lisa Valdez'in üçüncü kitabını merak etmeyen hayranı yoktur sanırım. Bende onlardan biri olarak zamanında ön okumasını çevirmiştim. Tamamen amatörce bir çalışmadır ama bir yandan bazı kısımlarda merakınızı giderirken, diğer yandan daha da çok meraklanacağınız bir ön okumayla karşı karşıyasınız, uyarmadı demeyin!

İyi okumalar,

16 Eylül 2012 Pazar

On Dublin Street - Samantha Young



Kitap Adı: On Dublin Street
Yazar Adı: Samantha Young
Türü: Günümüz Aşk, Erotik
Yayınevi: Self-Publisher
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Çıkış Tarihi: 2012


Süperdi. :D Bu kitabı yeni çıkmasına rağmen sürekli goodreadsteki ana sayfamda görmem beni işkillendirmeye başlamıştı. Yazarımızın ise YA yazması benim kitabı düşünme olasılığımı bile yok ederken, özetine bakma kararı aldım ve kitaba kapılıp gittim. Yazarımızın ilk erotik kitap denemesi. Bunu belli eden unsurlar var. Üzerinde çalışması gereken şeyler vs. Ama güzel dialogları olan bir hikaye çıkarmış ortaya.

Fifty severlerinde hoşuna gideceği bir kitap. Oğlanımız insanın midesinde kelebekler uçurtacak cinsten bir alfa erkek modeli. Ve iskoç. Yaşasın!

Kızımız ise gayet aklı başında olsa da çoğu şeyi gördüğü halde inkar eden kas kafalı, baya bir sorunlu bir bayan. Yarı İskoç. :)

Daha ilk tanışmaları bile güzel kurgulanmıştı. Ama gayet tahmin edilebilir bir hikaye örgüsü olduğu uyarısında bulunayım. Daha fazla kitabı anlatmayacağım. Azıcık kitaptan alıntı size okutmaya teşvik eder de artar bile! :)


“Babe, nice lingerie is for seducing a man. I’m already fucking seduced.”
***
“You’re good with the words, I’ll give you that.”
“I’m good with my hands. Will you let me give you that?”
***
“Braden, I don't want anything to happen between us."
He raised his eyebrow, clearly unconvinced.
"Tell that to your damp knickers, babe.”
***
“We fuck, we have fun, and then we spoon. I don’t go home...”

Değerlendirme;



9 Eylül 2012 Pazar

1. Blog Tur - Ruhsuz (Incarnate) Jodi Meadows




Blog turumuza hoş geldiniz!

Dünyada yapılan bu sistemi türkiyede de yapmayı isteyen 9 kitap sevdalısı blog bir araya geldik ve seçtiğimiz Ruhsuz kitabı için elimizden geldiğince projeler hazırladık. Buyrunuz programımız;



Kağıt Kız : Kitap Çekilişi
Kitab-ı Sevda : Kitap Yorumu & Okuyucu Testi
Kitap Esintisi : Kitap Yorumu
Kitap Hayvanı'nın Günlüğü : Kitap Hakkında & Kitap Yorumu
Kitap Maceraları : Kitap Yorumu
Sevgili Kitap : Kitap Yorumu & Alıntılar
Sihirli Kitap : Ön Okuma
Zimlicious : Kitap Çekilişi & Yazarla Röportaj


31 Ağustos 2012 Cuma

Aşkta İlk Çeyrek - Susan Elizabeth Phillips



Kitap Adı: Aşkta İlk Çeyrek
Yazar Adı: Susan Elizabeth Phillips
Türü: Günümüz Aşk
Yayınevi: Pegasus
Seri Adı: Chicago Stars
Seri Sıralaması: 1
Toplam Kitap Sayısı: 7
Format: Paperback
Dil: Türkçe
Sayfa Sayısı: 464
Çıkış Tarihi: 2011


Bu yazarın anlatımını, esprili diyaloglarını, karakterlerini çok seviyorum. Aşk Kapıyı Çalınca kitabına güvenerek aldım ve beni yanıltmadı, keyifli bir okuma süreci yaşadım. Kapağa ise bayıldım, kitaba çok uyuyor. Yorumlarımı okuyanlardan çekişmeli karakterleri sevdiğimi bilmeyen kalmamıştır. Bu kitapta buna güzel bir örnekti. Dan karakteri sinir küpü, maço, süslü köpeklerden nefret eden - çaktırmayın, kitabın sonunda onlara baya sempati duymaya başlamıştı! - fiziken de duygusal olarak da odun diye tabir edilenecek biri... ta ki Phoebe ile tanışana kadar.

Phoebe karakterisi ise geçmişinin izlerini herkesin görüp kapıldığı dış kabuğuyla gizlemeye çalışmış 32 yaşında, düşünceli, sinirli, inatçı bir kadın. İki kafadar bir araya gelince kavgalar, çekişmelerde kaçınılmaz tabiki. İlk tartışma konusu ise Phoebe'nin ciğeri beş para etmez babasının ölüp ona ders vermek için Chicago Stars takımının başına geçmesini vasiyet etmesi ve Phoebe'nin bu vasiyete karşı gelip işe gitmemesiyle başlıyor.

İşler aksamıştır, öyle ki oyuncuların sözleşmeleri askıdadır ve bunlar Phoebe'nin imzası olmadan yapılamayacak şeylerdir. Sabrının sınırına gelen Dan bu aptal sarışın seks bombasının aklını başına getirmek için evine gider ve onu bir şekilde işin başına geçmesine ikna eder. O vakitten sonra olaylar, skandallar, nü pozlar, ilişkiler peşi sıra kovalamış ve Chicago Stars takımını milletin gözü önünde düşürmüştür. Ta ki takım kendini toparlayıp maçları kazanana kadar. Phoebe bir takım idare edebilmeyi öğrenmeye başlamıştır ama Dan gibi bir adamı dizginlemeye cesaret edebilecek midir?


Değerlendirme;



The Prince of Pleasure - Nicole Jordan



Kitap Adı: The Prince of Pleasure
Yazar Adı: Nicole Jordan
Türü: Tarihi Aşk Romanı, Regency
Yayınevi: Ballantine Books
Seri Adı: Notorious
Seri Sıralaması: 5
Toplam Kitap Sayısı: 5
Format: E-Book
Dil: İngilizce
Çıkış Tarihi: 2005


Serinin son iki kitabında yazar yaralı aşıkları işlemeyi tercih etmiş. Bu kitapta diğeri gibi acıklı bir hikayeyi konu alıyor. Ama burada karakterlerimizin 7 yıl öncesine dayanan bir tanıtışıklıkları ve aşk hayatları var. Dare bu güzel kadını görmüş, göz koymuş ve elde etmek için meşhur çekiciliğini kullanmıştır. Ama bu kadınla eğlenmekten çok evlenmeyi düşünüyordur. Zalim dedesi asılmış bir kontun kızıyla evlenmesine kati şekilde karşıdır. Dare dedesinin Julienne hakkında söylediklerini duymak ve inanmak istemiyordur. Ta ki Julienne'i komşusuyla samimi bir pozisyonda görene kadar. O zamandan Dare'in hayalleri yıkılmış ve 7 yıl boyunca hüsranını kadınlarda gidermeye çalışmıştır. Ama Julienne, 7 yıl sonra karşısına çıkınca geçmişte hissettiği bütün o duygular ona dadanıp bir vatan hainin yakalandığı kovalamacanın ortasında aşkları tekrardan alevlenir.


Değerlendirme;


30 Ağustos 2012 Perşembe

The Darkest Night, The Darkest Kiss - Gena Showalter



Kitabın Adı: The Darkest Night, The Darkest Kiss
Yazar Adı: Gena Showalter
Türü: Fantastik, Mitolojik, Romantik
Yayınevi: HQN
Seri Adı: Lord of the Underworld
Seri Sıralaması: 1,2
Toplam Kitap Sayısı: 10 ve çoğalıyor!
Format: E-Book
Dil: İngilizce / Türkçesi de mevcuttur!
Sayfa Sayısı: 379, 368
Çıkış Tarihi: 2007, 2008


Öncelikle bu seriyi beğenen bir çok insan olduğundan kendimi yorumuma ekleme ihtiyacı duyduğum bir durumum var. Bu seri hoşuma gitti mi? Gitti. Yazar beni deli etti mi? Etti. Bu kitap havasında mıydım? Değildim. İşte bu konu kitaba bakış ve yorumlayış açımda çok büyük etken sağlayabilir. Ben beğenmeyebilirim, belki sizin hoşunuza gidebilir. Velhasılı kelam, yunan mitolojisine merakımı çoğaltan yepyeni bir kurguydu. Olmazsa olmazımız deyim yerindeyse taş gibi, sahiplenici, içlerine öcü - ben öcü diyorum siz iblis anlayın canım - kaçmış, yaralı askerler topluluğuda hikayeye dahildir. 

Hikayeye göre bu askerler - Efendiler -13 kişi. Olimpos Dağındaki tanrıları korumakla görevliydiler. Ama en kötü iblislerin kapatıldığı bir kutu üzerine anlaşmazlığa düşdüler. Herkes böyle bir görevin kendine verilmesini isterken, bayan bir askere verilmesi üzerine bu 13 asker bir şekilde kutuyu açıp içinde ki öcüleri dışarı salma salaklığında bulunuyor bir kere. Ölümsüz mölümsüz ama bazen harbi aptallaşabiliyorlar hani.

Bütün bu kaosun üzerine Zeus hepsinin içine iblislerden bir tane hapsediyor. Çıkarılmamak üzere. Eğer çıkarılırsa hem iblis dünyaya salınacak, hemde  aynı zamanda Karanlığın Efendileri adını alan Efendilerimizde hayatta kalamayacaktır.

Tüm seri ortak bir paide de gitse de, her kitapta birinin eşleşmesini okuyoruz. Ortak amaç ise Avcılardan önce Pandora'nın kutusunu bulup yok etmek. Çünkü Avcılar kutuyu ele geçirirse ölecekler.

İlk kitapta Maddox yani Şiddetin Koruyucusunu okuyoruz. Kendisi içine iblis yerleştirildikten sonra, iblise karşı gelemeyip Pandora'yı öldürmüş. Bunun üzerine de tanrılar ona ayrı bir lanet vermişler. Her gece yarısı aynı Pandora'yı öldürdüğü gibi karnından altı kere bıçaklanıp, öldürülecek ve ruhu cehennemde şafağa kadar yanacaktır. Bu lanet beraberinde iki Efendiyi de bağlıyor aynı zamanda. Acının Koruyucusu Reyes onu bıçaklamak, Ölümün Koruyucusu Lucien ise ruhunu cehenneme kadar eşlik etmekte görevlilerdir.

Efendiler aynı zamanda yıllar önce içlerinden birinin tuzağa düşürülüp öldürülmesiyle ikiyi ayrılmışlar. Altısı Macaristan'da, altısı ise Yunanistanda yaşamış uzun zamandır. İlk kitapta Avcı tehlikesi yüzünden birleşmekteler.

Maddox'u çeken kadın ise aslında yıllardır anlamadan Avcılar için çalışmış, doğaüstü yeteneği olan biri. Aralarında ki etkileşim birbirlerini gördükleri andan beri başlıyor. Kavuşmaları için tek anahtar ise büyük bir fedakarlık.

İkinci kitapta Ölümün Koruyucusu Lucien anlatılıyor. Pandoranın kutusunu bulma yolunda tüm Efendiler bir tarafa dağılmış durumda. Olimposta'da yönetim değişmiş. Yıllardır görmezden gelinen Efendiler şimdi tüm ilginin odağı haline geliyorlar. Durum buyken, oğlanımızın da Anarşinin Tanrıçasına kendini kaptırması pek iyi olmuyor. Her zaman ki gibi mutlu son bir fedakarlıktan geçiyor.


İlk kitapta yazarın çiftimizi bir türlü gönül rahatlığıyla okutmayıp, karakterden karaktere POV'leri - Point of View - Bakış Açıları - değiştirmesi beni sinir etti. Tam hah bir şeyler oluyor derken, tak, başka bir olaya atlıyoruz. Cidden sabrımı zorladı bu konuda. Hele ki kızımızın saftiri halleri gerilmiş sinirlerime pekte yararı olmadı açıkçası.

İkinci kitapta ise yazarın okuru bilerek delirttiği kanım kesinlik kazandı. Zira çiftimiz birbirlerine "Hayır!" deme işini oyunu çevirdiler. Sıra bende, sıra bende! dermiş gibi paslaştı durdular. Hele iki kitapta koskoca dağ gibi adamları tanrıların önemsiz gibi dize getirmesi çok itici bir unsur teşkil etti benim için. Karakterimin bu kadar güçsüz bırakılmasına veya başkaların keyfi uğruna zor bırakılmasına alışık olmadığımdan olabilir.

Lafın özü kurgu hoştu ama yazarın işleyiş tarzına biraz alışmama rağmen hala benimsemiş değilim. Şansımı şu anlık zorlamayıp seriye devam etmeme kararı aldım. Bundan sonra ki kitaplarda ne olacak diye merak etmiyorsam da ne olayım. Hele Paris yani Şehvetin Koruyucusuna. Kitabın sonlarına doğru yazar ağzımı açık tutacak bir sahneyle beni şaşırtmayı becerdi. Ama ağına düşüremedi. Yemezler. Yedi kitap var daha onun kitabını okumama be kadın! Beni şu anlık çokta çekemeyen bir seri oldu. Umarım siz seversiniz!


Değerlendirme;


28 Ağustos 2012 Salı

Adın Bende Saklı - Victoria Alexander


Kitap Adı: Adın Bende Saklı
Yazar Adı: Victoria Alexander
Türü: Tarihi Aşk Romanı, Regency
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Seri Adı: Last Man Standing
Seri Sıralaması: 3
Toplam Kitap Sayısı: 4
Format: Paperback
Dil: İngilizce
Çıkış Tarihi: 2011


Kitap benim için çok çelişkiliydi. Kahkahalarla güldüğüm yerlerle, yazara "Aman şu yer değiştirme olayını uzatmasan olmaz zaten, okuru süründüreceksin mutlaka!" dediğim yerlere eşitti. Birde kitapta, hani komedi filmlerinde olur ya, adam bir şey konuşur, en yakın ama muzur arkadaş zeki ve alaycı laflarla cümleyi toparlar, bu tip durumlar çok vardı ve eğlenceliydi bu yüzden. Hele kitabın sonundaki cümbüş !

Amerikalı karakterleri okumayı seviyorum. Neden derseniz bir kere sevmek konusunda İngilizler kadar kibirli değiller. Çabuk kabullenen bir yapıları var. İnsanın içinden diğerlerine "Hah sende şöyle olsana!" diyesi geliyor. Ama bu oğlan olayı abarttı. Tam bir aptal aşığa dönüştü sonunda. Bu hali bir nevi sürünmesine, e tabi kızımızında kalbini kazanmasına ön ayak olmadı değil hani hakkını yemeyelim.


Kızımız ise zeki, yeri geldiğinde kurnaz, bağımsızlığına düşkün, şımarık - aman ha karıştırılmasın mızmız değilmiş! - ailenin en küçüğüdür. Gelmiş 26 yaşına evlenmeye niyetli ama doğru kişiyi bulamamış biri. Daniel ise malumunuz iddiaya girmişti hiç evlenmeyeceğim demese de yakında da demiyordu. Ama tabi planlar babaların kafa kafaya verip bu iki evlenmeye tövbeli hale gelmiş kişiyi evliliğe zorlamışlardır. Eğer bu evlilik olmazsa Cordelia'nın ailesi dara girecektir. Ama sevgili babası onu bir satış malzemesi gibi nasıl takas etme cüretinde bulunur ! Ah burdan anladığınız gibi işe büyük bir gurur karışınca bu aşıkların işi epey zordadır. Tabi bizim hin akıllı Cordelia bu "Amerikalı" Bay Sinclair hakkında bilgi almanın en iyi yolunun çalışanını sorgulamak gibi bir fikre kapılmasıyla cümbüş başlar. 

Karşısında ki Bay Sinclair'in katibi sandığı adam aslında kendisidir ve Daniel bu parlak yeşil gözlü alımlı bayanıda düzeltme gereği duymamıştır. Tabi Cordelia'nında kendini refakatçisi olan kuzeni diye tanıtması olayı iyice karıştırır ve güya çalıştıkları kişiler hakkında bilgiler toplarken kendileri arasında bir şeyin filizlenmesine sebep olurlar. Cordelia ve Daniel bugün, yarın gerçeği açıklayacağım derken açıklama günü geldiğinde herşey için çok geçtir. - Olmasa şaşardım! -


Değerlendirme;


Şehvetin Esiri - Nicole Jordan



Kitap Adı: Şehvetin Esiri 
Yazar Adı: Nicole Jordan
Türü: Tarihi Aşk Romanı, Regency, Erotik
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Seri Adı: Notorious 
Seri Sıralaması: 4
Toplam Kitap Sayısı: 5
Format: E-Book, Paperback
Dil: İngilizce, Türkçe
Çıkış Tarihi: 2002, 2011


Bu kitabı diğerlerinden daha çok beğeneceksiniz. Neden? diye sorarsanız, tam aradığınız duygusal ve tutkulu bir aşkı konu alıyor. Kitapta ağlamamaya çalıştığım yerler oldu. Kell karakteri zorlu bir çocukluk yaşamış, hem soyu yüzünden sosyeteden hemde amcasından çok çekmiş derinden yaralı bir karakter. Raven ise gayri meşruluğu yüzüne vurularak bir çocukluk geçirmiş ve annesinin sosyeteye girip ünvanlı bir kocayla evlenme hayalini gerçekleştirmeyi görev edinmiş genç bir bayan. Kitapta ise iki yaralı kalbin birbirlerinden kaçınma çabaları ve başarısız oluşlarının meyvesi olan aşk konu alınıyor :)

Hikayeye Raven'ın Dük ile evleneceği gün istenmeyen bir talibi tarafından zorla kaçırılması ve Sean'ın abisinin yani Kell'in onu kardeşinin elinden kurtarmasıyla başlıyor. Raven bir Dük'ü mihrapta bıraktığı için dedikodular ayyuka çıkmış. Bu yüzden Raven'ın zor durumuna vicdanı el vermediğinden ve bu olaylarda suçlu kardeşi olduğundan ona evlenme teklif eder. Kısa sürede evlenirler. Evlilikleri ise bir düzmeceden ibarettir. Raven kalbini annesi gibi birine kaptırmaya niyetli değildir. Kell ise kardeşini baştan çıkaran bu kadınla evlendiği için ona yeterince ihanet ettiğini düşünüyor ve daha ileriye gitmeyi göze alamıyordur. Ama aralarında ki Sean gölgesi korkulu bir rüyaya dönüşecektir.


Değerlendirme;



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...